Merkez Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de iftutmaz deresinde cansız bedeni bulunan Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili Diyarbakır Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmalar sürüyor.
Soruşturma kapsamında tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldıktan sonra savcılığın talebi üzerine yeniden tutuklanan RA, tutuklandı. sulh ceza hakimi görev başında.
Narin Güran’ın tutuklu amcası Salim Güran’ın çalışanı olduğu ortaya çıkan suça karışan 15 yaşındaki RA, savcılığa verdiği ifadede, sabah saat 05.00-06.00 sıralarında uyandığını belirtti. Olayın olduğu gün, sondaj başında o gün uyuyan, alt sahanın ardından üst sahanın suyunu değiştirdikleri Salim Güran, üst sahaya ulaştığını söyledi.
Tatbikatın başında kahvaltı yaptıklarını, Salim Güran’ın 1,5-2 saat yanlarında kaldığını ve Güran’ın saat kaçta yanlarından ayrıldığını hatırlamadığını iddia eden RA, şöyle devam etti:
“Babam saat 13.00 sıralarında başka tarlalarda çalışan işçileri almaya gitti. Daha sonra saat 14.00-15.00 sıralarında patron (Salim Güran) tekrar yanıma geldi ve babamın nerede olduğunu sordu. işçileri almaya gittim.’ Yanıma babamı çağırdı ve ‘Neredesin?’ diye sordu. “Ne zaman aradığını hatırlamıyorum. Babam ‘İşçileri dağıtıyordum’ dedi. Bu toplantıdan sonra patron yanıma oturdu. Birkaç dakika sonra patron babamı tekrar aradı ve ‘Neredesin?’ dedi. Babam “Köyde akşam yemeği yiyorum” dedi. Bu arada saat 16.00-16.30 sıralarında babam gelip bizimle çay içmeye başladı. 5-10 dakika burada oturduktan sonra müdür bana şöyle dedi: “Ben eve gidiyorum, üstümü değiştirip geri geliyorum.” dedi.
Patron beni bıraktıktan sonra suyu değiştirmeye gittim. Patron beni hatırlamadığım bir zamanda terk etti. Suyu değiştirene kadar 5-10 dakika sonra patron tekrar kuyuya geldi. Bir süre sonra babam kamptaki suyu değiştirmeye indi. Akşam yemeğini hazırlayıp yedik. Patron bizi hiç bırakmadı, hep birlikte oturduk. Patron sadece 5-10 dakika kıyafet değiştirmeye geldi. Muhtar yemekten sonra bizimle otururken telefonu çaldı. Telefon görüşmesi sırasında müdüre Narin Güran’ın kaybolduğu bilgisi verildi. Narin’in kaybolduğunu böyle öğrendik. Salim Güran saat 14.00’ten sonra üstünü değiştirmek dışında yanımdan ayrılmadı. “Biz de sahayı terk etmedik.”
“ÇELİŞİKLİK HAKKINDA SİZİN AÇIKLAMANIZ NEDİR?”
Salim Güran Amca’nın kazanın yaşandığı öğleden sonra savcılıkta ifadesi alındı “RA ile kanal bölgesine geldik. Kayınpederimin çiftliğine gittik, bu çiftlikte kanala toprak dökülüyor, fıskiyeler tıkanıyor, M. de oradaydı, bize kazma kürek getirdiler.” çiftliğe, ne zaman olduğunu hatırlamıyorum, M. ile birlikte kazdık, eşi bize çay getirdi, uzun zamandır buradaydı. “Kaldık, kazma kürekle sıra açtık, çayımızı içtik” ve RA ile sahaya döndüm.” Açıklamayı hatırlayarak, “Sizin beyanınızla Salim Güran’ın beyanı arasındaki çelişkiye ilişkin açıklamanız nedir?” Sorulduğunda RA şöyle dedi: “Bu çelişki hakkında söyleyecek hiçbir şeyim yok.”
Salim Güran’la 21 Ağustos günü saat 08.33, 15.52, 18.37, 18.51, 18.52, 18.54’te yaptığı görüşmelerin içeriği sorulduğunda RA, hiçbir görüşmeyi hatırlamadığını ifade etti.
Gözaltına alınan amcanın eşinin ifadesinde “Saat 14.30’da Salim’le eve geldiler, evde birlikte yemek yediler, Salim bir süre evde dinlendi, bir süre sonra da evden ayrıldı.” Salim Güran da ne dedi? “Evden sonra HG’nin evine gitti, ardından oradaki sahaya sondaj yapıldı.” Söyledikleri hatırlatılan RA, “Bu çelişkilerle ilgili söyleyecek bir şeyim yok” dedi.
“HENÜZ ÖLMEMİŞTİ” MESAJI.
Savcılıkta RA, “Cep telefonu görüntü çalışmasında Salim ile Salim arasındaki konuşmada onun mesajına ‘Sonda şu köşeye bir şey düştü, sonunda yokuşta sana ait bir şey var, şu köşede’ şeklinde yanıt vermişsiniz. yokuşta taş var’ deyince siz de ‘evet’ cevabını verdiniz ve Salim de şöyle dedi: “‘Birisi yerde’ diye yanıtladığı ve siz yine ‘Tamam, söylemedim’ diye yanıtladığınız bu konuşma hakkında ne söylemek istersiniz? henüz / Tamam, henüz ölmedi mi? Sorusu da soruldu. RA soruya “Evet, öyle bir şey hatırlamıyorum.” diye yanıtladı.
Salim Güran’ın pamuk tarlasındaki solucanla ilgili M.Ş.G. Buluşup sahaya gittikleri ve sahayı terk etmediklerini söylemesi üzerine yaptığı açıklamada ortaya çıkan çelişki sorulduğunda RA, şunları söyledi: “Hatırladığım pamuk kurdu olayı olay günü yaşanmadı.” dedi.
Salim Güran’ın “RA, kız kardeşlerini kamptan köylerine getirdi” iddiasıyla ilgili soruya ise RA şunları söyledi: “Kız kardeşlerim 21 Ağustos 2024’ten 1 veya 2 gün önce kampa geldi. Salim le köye gitti. Arabasında ama kaza günü kardeşlerim “Kampa gelmedi” dedi.
RA, savcılıktaki sorgusunda, soruşturma kapsamında gözaltına alınan Nevzat Bahtiyar’ı tanımadığını, sadece köy muhtarını tanıdığını ifade etti.
Nevzat Bahtiyar’ın açıklamaları da sorulan RA, “Bu konuyla ilgili söyleyecek bir şeyim yok. Konuyla ilgili hiçbir bilgim yok” dedi.
“Bunca çelişki varken neden Salim Güran isimli kişiyi korumaya çalışıyorsunuz?”RA ile ilgili bir soru sorulduğunda, “Ben Salim’i korumuyorum, Salim üstünü değiştirmeye gittiği zamanlar dışında saat 14.00’ten sonra yanımdan ayrılmadı. Bu benim beyanımdır. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum, masumum.” ilan etti.
KARAR, NARİN’E YÖNELİK ARAMA ÇALIŞMALARINA DAİR DETAYLARI DA İÇERİYOR
RA, sevk edildiği nöbetçi sulh ceza hakimliğindeki ifadesinde savcılığa verdiği ifadeleri tekrarladı.
Salim Güran’ın kaza günü sahada geçirdiği saatlere ilişkin açıklamalarının dosyada yer alan hiçbir delille tam olarak örtüşmediğini hatırlatan RA, şunları söyledi: “Salim Güran belirtilen saatte sahada yanımdaydı, hatırladığım kadarıyla sabah 08.00’den itibaren 1-1.5 saat kadar bizimleydi, sonra ayrıldı, 14.00 ile 14.00 arasında geldi. Saat 14.30’dan sonra Narin’in kaybolduğu haberini alana kadar yanımızda kaldı, bu sırada “Bir kere üstümüzü değiştirmemiz için bizi bıraktı.” dedi.
“KİMSE ÜZERİNE BASKI YAPMAZ”
Gözaltına alınanlardan Birsen Güran’ın 12 Eylül 2024 tarihli ifadesini hatırlatan RA, şunları söyledi: “Kimse bana açıklamalarımı nasıl yapacağım konusunda baskı yapmadı. Kimse beni tehdit etmedi, Salim Güran’dan korkacak bir şeyim yok.“dedi.
“KÖYDE YANGIN BAŞLADI, OLAĞANÜSTÜ ELEKTRİK KESİNTİLERİ…”
Hakim, RA’nın tutuklanma gerekçesinde şu ifadelere yer verdi:
“Suçun içine sürüklenen çocuk RA’nın ‘Çocuğu kasten öldürme’ suçunu işlediği iddiasıyla 21 Ağustos 2024’te ortadan kaybolan mağdur Narin Güran’ın bulunması için yürütülen arama kurtarma çalışmaları, 21 Ağustos 2024 tarihinde polis tarafından kesintiye uğratıldı. bazı kişilerin amacı saptırmak amacıyla suni ve dikkat dağıtıcı eylemlerinden şikayetçi olmaktır.” Bu nedenle dosyaya eklenen JASAT raporuna göre, “Suriyelilerin kaldığı çadırın yakınında terlik bulunduğu” belirtilerek jandarma personeli bu yöne yönlendirilmeye çalışılmış, köyde yangın çıkmış, Arama kurtarma çalışmaları sırasında olağandışı elektrik kesintileri yaşandı, iki kişi bir kızı köyün üst kısmına götürdü. yalan beyanlarla, bu tür eylemlerle jandarma personelinin Sıratutmaz deresinden uzaklaştırılmaya çalışıldığı, bu eylemlerin bir kısmının şüphelileri tutuklamaya karar veren Güran ailesinden bazı kişiler tarafından gerçekleştirildiği ortaya çıktı. Somut varlığı ve dosyadaki diğer tüm belgeler birlikte değerlendirildiğinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5. maddesi uyarınca geçerli şüphe gerekçelerini gösteren somut delillerin mevcut olduğu; 1982 Anayasası’nın 19. maddesinde öngörülen kuvvetli deliller ile Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100/1 maddesinde öngörülen kuvvetli suç şüphesi, pozitif suça kanunda öngörülen cezanın alt ve üst sınırları, pozitif suçun CMK 100/3’te belirtilen katalog suçlardan oluşması, delillerin tam olarak toplanmaması, RA’nın öngörülen ceza ve tutuklama tedbirine göre kaçabileceği inancı “Bu aşamada adli kontrolün yetersiz kalacağı anlaşıldığından CMK 100 ve sonraki maddeler uyarınca RA’nın tutuklanmasına karar verilmiştir.”