Görgü tanıklarından edinilen bilgiye göre İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya kentindeki Kemal Advan hastanesi çevresini yoğun bir şekilde bombaladı.
İsrail ordusunun Cibaliya mülteci kampının kuzeybatısında yer alan El Fahura bölgesinde evleri hedef alması sonucu büyük patlamalar meydana geldi.
İsrail ordusu, 25 Ekim'de baskın yaptığı Kemal Advan Hastanesi'nden, arkasında çok sayıda ölü ve hastane içinde büyük bir yıkım bırakarak çekildi. Ayrıca çok sayıda sağlık çalışanını tutukladı ve hastanedeki Filistinlileri yerinden etti.
İsrail'in Gazze Şeridi'nde 7 Ekim'den bu yana başlattığı saldırılarda yaklaşık 17 bin 210'u çocuk, 11 bin 742'si kadın olmak üzere 43 bin 552 Filistinli hayatını kaybetti, 102 bin 765 kişi de yaralandı.
Enkaz altında hâlâ binlerce kişinin öldüğü söylenirken sivil altyapı da tahrip ediliyor, insanların sığındığı hastaneler ve eğitim kurumları hedef alınıyor.
İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki Filistinlileri göçe zorlama planı
5 Ekim'de Gazze'nin kuzeyine, özellikle de Cibaliye mülteci kampına yoğun hava saldırısı düzenleyen İsrail ordusu, 6 Ekim'de bu bölgelere kara saldırısı düzenledi.
Bu adımın, daha önce İsrail basınında yer alan ve “Generallerin Planı” olarak bilinen, İsrailliler için bir anlaşma hazırlamak amacıyla Filistinlileri kuzey Gazze'den tahliye etmek amacıyla atıldığına inanılıyor.
İsrail ordusu sözcüsü Avichay Adraee, 7 Ekim'de sosyal medyada yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun, Cibaliya ve Beyt Lahiya'daki Filistinlileri uyardı ve boşaltılması gereken bölgelerin haritasını paylaştı.
İlginçtir ki, Adraee'nin paylaştığı ve Filistinlilere Gazze'nin güneyindeki Mevasi bölgesine gitme çağrısında bulunan harita, Filistinlilerin zorunlu göçüne ilişkin eski Genelkurmay Başkanı General Giora Eiland'ın girişimiyle hazırlanan “generallerin planı”na benziyordu. İsrail ordusunun operasyon departmanındaydı ve kendisini hükümete sundu.
“Generallerin Planı” olarak adlandırılan bu plan, Filistinlilerin Gazze Şeridi'nin kuzeyinden sınır dışı edilmesini, ardından bölgenin kuşatılmasını ve gıda, yakıt ve temiz su girişinin engellenmesini öngörüyor.