Güncel Haberler

Zor zamanlar güçlü insanları çağırıyor! Prof. Dr. Tarhan: “Zayıf insanlar çoğaldığı zaman zor zamanlar ortaya çıkıyor” – SAĞLIK

Zor zamanlar güçlü insanlara ihtiyaç duyarProfesör. Tarhan: “Zayıfların sayısı arttıkça zor zamanlar başlar.”Psikiyatrist Prof., zor zamanların güçlü insanlara ihtiyaç duyduğunu, güçlü insanların ise rahat anlar yarattığını gözlemledi. Dr. Nevzat Tarhan, şunları söyledi: “Zamanın kolay olduğu zamanlarda zayıf insanlar ortaya çıkar. Çok sayıda zayıf insan olduğunda zor zamanlar gelir.” dedi.Profesör. Dr. Tarhan: “Konforculuk dediğimiz şey; Batı kültüründe giderek yaygınlaşan ve ülkemizde de giderek yaygınlaşan bir şeydir. “Buna konforizm ya da dünyevilik denebilir.”Üsküdar Üniversitesi kurucu rektörü psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan da uyum konusuna değinerek, beynin hayal ettiği gibi çalıştığını belirterek, prof. Yapay zeka çalışmalarında sanal gerçeklik deneylerinin yapıldığını ve beyne bu durumu hayal ederek deneyimlemenin öğretilebileceğini kaydeden Dr. Tarhan, mutluluk ve zevk amacının insanın psikolojik doğasında var olduğunu belirtti. Antik çağın ilk filozofları, insanın hayatta aradığı şeyin mutluluk olduğunu, dünyadaki diğer canlılar gibi yemek yiyemeyeceğini söylemiş, içmenin ve üremenin insanı mutlu etmeye yetmediğini açıklamışlardır.İnsanın arzuları ve emelleri sınırsızdır, ihtiyaçları sınırsızdır, gücü çok sınırlıdır.İnsanın soyut ve kavramsal bir varlık olması ve hayal dünyasında mutlu olmak istemesi nedeniyle rüya gördüğünü belirten Tarhan, “İstekleri ve arzuları sınırsızdır, ihtiyaçları sınırsızdır, gücü çok sınırlıdır. Mesela hayal dünyasında uzaya gitmek istiyor.” İnsanların sonsuzluk ve mutluluğun aynı anda olmasını istediklerini kaydeden Tarhan, şöyle devam etti: “İnsan doğar, yaşar, büyür ve ölür. Hayat normaldir. Ama yaşlandıkça yaşama isteğiniz ve yaşama ateşiniz hızlanır, daha canlı hale gelir. Yaşlandıkça daha çok yaşamak ister. Bu yüzden gençlik ateşinin peşinden büyük bir şekilde gidiyorlar. Ölümü sürekli ertelemeyi hedefleyen sıra dışı projeler var.İnsan beyni ve doğa mutlu bir sonsuzluk için programlanmıştırİnsanda açlık hissinin varlığıyla, yiyeceğin varlığıyla neden-sonuç ilişkisi olduğu gibi, insan ruhunda da sonsuzluk, sonsuz mutluluk ve huzur arayışı vardır… Sebep ve vardır. sonsuz huzurun varlığı, sonsuz huzur ve mutluluğun varlığı ve yaşamın varlığı ile olan ilişkisini etkiler. Akıllı insanlar uzun vadeli düşünür, stratejik insanlar ise “Bu dünyada her şeyin olmasının bir anlamı yok” der. ‘Bu dünyanın ötesinde daha üstün bir dünya olmalı, daha üstün bir evren gerçek olmalı, görünmez bir gerçeklik olmalı.'” Yapılan araştırmaların, bu dünyadaki tüm başarıların beyni tatmin etmediğini ancak sonsuzluğun beyni tatmin ettiğini gösterdiğini belirten Dr. Tarhan: “Sonsuzluk ama mutlu bir sonsuzluk. Mutlu bir sonsuzluk. İnsan beyni ve doğa buna göre programlanmıştır… Beyninizdeki bir programı incelerseniz buna ruh programı diyebiliriz. Amacı nedir, nedir? ideal mi? İdeal diyorsanız insan da bunu arıyor. Konforculuk da buradan geliyor” dedi.Konformizmi konformizmle karıştırmamalıyız.Profesör. Uygunluğun uyumsuzlukla karıştırılmaması gerektiğini söyleyen Dr. Nevzat Tarhan, insanın daha az yorulup daha çok kazanmak isteyen bir varlık olduğunu kaydetti. Konformizm kelime anlamıyla uygunluk anlamına gelir, itaati ifade eder, daha olumlu bir kavramdır. Konforizm, rahatlık, zevk, rahatlık ve rahatlığı kişinin hayatının merkezine koymak olarak tanımlanabilir. Tarhan ayrıca insanların kendi rahatlıkları veya beklentileri uğruna kendi değerlerini, kişisel değerlerini ve inançlarını göz ardı edebileceğini belirtti. Bir kişinin haksız bir eylemi kendi çıkarı için yapmasına da kişisel çıkar denilebileceğini belirten Prof. Her şeye evet deyin. Bu insanların önemli bir kısmı iktidar el değiştirdiğinde hemen geri dönüyor. Bu kişilerde çok fazla ikiyüzlülük ve otoriteye göre hareket etme eğilimi vardır. Güçlünün yanında olmak, güçlüye yakın olmak demektir.” dedi.Konforizm dediğimiz şey Batı kültüründe giderek yaygınlaşan bir şeydir.Profesör. Dr. Nevzat Tarhan sözlerini şöyle tamamladı: “Konforculuk dediğimiz şey; Batı kültüründe giderek yaygınlaşan ve ülkemizde de giderek yaygınlaşan bir şeydir. Buna konforizm ya da dünyevilik denilebilir. Kendi rahatlığı veya zevki için kollarını veya bacaklarını hareket ettirmek istemez. ‘Hayatın amacı nedir?’ “Burada rahat yaşamak demek” diyorsanız sosyal sorumlulukları, başkalarının çıkarlarını ihmal etmek, empatik bir bakış açısına sahip olmak demektir: Her şeyi kolayca başaran, rahat bir yaşam sağlanan insanlar bu tür durumlara yatkındır. Bu aslında sürpriz değil. Bir çocuğa veya böyle bir insana iyi bir eğitim verilmemişse ve her şey kolay elde ediliyorsa, böyle bir kişinin böyle olmasını beklemek kolaydır. Günümüzde yüksek değerlerden muzdarip olmayan insanların sayısı arttı.Zor zamanlar güçlü insanlara ihtiyaç duyar. Güçlü insanlar aynı zamanda rahat anlar da yaratırlar. Rahat anlar yaşandığında zayıf insanlar ortaya çıkar. Zayıf insanların sayısı arttıkça zor zamanlar başlar. Artık konfor artınca zayıf insanlar ortaya çıkacak. Günümüze baktığımızda kavga etmeyen, hakkını aramayan, kendisi ve başkası için acı çekmeyen, yüksek değerler uğruna acı çekmeyen insan sayısı her geçen gün artıyor. Küçük bir ilgileri olduğunda değerlerini rahatlıkla satabilirler, kâr amacıyla değerlerini satabilirler. Bu eğilimin insanlarda da var olduğunu söyleyebiliriz ancak insanın bu eğilimi sorgulaması ve kontrol etmeye çalışması gerekiyor.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu