Britanya’yı derinden sarsan bıçaklama olayıyla ilgili asılsız iddiaların körüklediği bir haftalık şiddetin ardından, ırkçılık karşıtı protestocular Çarşamba akşamı ülke çapında sokaklara döküldü.
İngiltere’nin kuzeybatısındaki Southport kentindeki bir dans stüdyosunda üç kız çocuğunun bıçaklı saldırıda öldürülmesinin ardından ülkede başlayan “sığınmacı ve göçmen karşıtı” protestolar günlerdir devam ediyor. Polis, Çarşamba akşamı ülkenin birçok yerinde aşırı sağcı gösteriler beklenerek müdahale etti.
Ancak aşırı sağdan gelen bir hafta süren şiddetin ardından dün gece ırkçılık karşıtı barışçıl protestocular sokakları doldurdu.
Mülteci karşıtı gösteriler ülkeyi kasıp kavururken birçok işletme kapılarını kapattı. İngiltere Başbakanı Keir Starmer, olayları “aşırı sağcı haydutluk” olarak nitelendirdi ve şiddete karışanların “yasanın tüm gücüyle karşı karşıya kalacağı” konusunda uyardı.
Irkçılığa Karşı Durun ve diğer gruplar Çarşamba akşamı karşı gösteriler planladılar, ancak çoğu yerde hiçbir muhalefetle karşılaşmadılar.
Londra, Bristol, Oxford, Liverpool ve Birmingham’da, internet gruplarının aşırı sağ faaliyetlerin olası hedefleri olarak listelediği göçmenlik daireleri ve hukuk firmalarının önünde büyük barışçıl kalabalıklar toplandı.
Bu gösteriler, 30 Temmuz’dan bu yana Belfast, İngiltere ve Kuzey İrlanda sokaklarında yaşanan kaostan çok farklıydı.
Geçen hafta, aşırı sağcıların cesaretlendirdiği öfkeli kalabalıklar polis ve karşı protestocularla çatışırken, şehirler ve kasabalar isyan ve yağmalarla boğuştu.
Olaylar, sahil kasabası Southport’ta Taylor Swift temalı bir dans atölyesine katılan üç kızın bıçaklanarak öldürüldüğü saldırıyla ilgili yanlış bilgilerin yayılmasının ardından başladı.
Sosyal medyada bıçaklı saldırının arkasında olduğundan şüphelenilen kişinin “Müslüman bir göçmen” olduğu yönünde söylentiler yayıldı.
Göçmen ve mülteci karşıtı sloganlar atan protestocular, daha sonra mültecilerin kaldığı cami ve otellere saldırdı. Olaylar Müslüman ve göçmen topluluklarda büyük korku yarattı. Bazı bölgelerde şiddetli karşı saldırılar bildirildi.
Çarşamba günü, Londra Metropolitan Polisi genel müdürü memurların göçmenlik avukatlarını ve hizmetlerini korumaya odaklandığını söyledi. Halihazırda görev başında olan binlerce memurun yanı sıra, başkent Londra’da ciddi sorunlar yaşanması ihtimaline karşı 1.300 civarında uzman da hazır bulunuyordu.
Komisyon Üyesi Mark Rowley, “Bu insanları koruyacağız” dedi. “Siyasi görüşünüz ne olursa olsun, yasal olarak çalışan herhangi birinin gözünü korkutmak kesinlikle kabul edilemez ve iltica sisteminin sindirilmesine izin vermeyeceğiz.”
Akşamın erken saatlerinde küçük karışıklıklar ve birkaç tutuklama dışında herhangi bir isyan çıkmadı.
Londra’nın North Finchley semtinde göçmen destekçilerinden oluşan kalabalık hızla büyüyerek yüzlerce kişiye ulaştı.
Kalabalık, “Mülteciler hoş geldiniz” ve “Londra ırkçılığa karşı” sloganları attı. Bazıları “Aşırı sağa dur”, “Göçmenlik suç değildir” ve “Finchley faşizme karşı” yazılı pankartlar taşıdı.
Bir ara gruba bağıran ve kartal dövmesini göstermek için gömleğini kaldıran bir kişi, bir protestocu tarafından yumruklandı. Bu kişi hızla bölgeden uzaklaştırılırken, polis olası bir şüpheliyi sorguya çekti.